Frankfurt am Main'deki SPD parlamento grubuna ve SPD parti yürütme komitesine açık mektup: Belediye meclis üyesi Thomas Bäppler-Wolf'un açıklamalarına karşı tutarlı eylem talep ediyoruz!

Göçmen örgütlerinin çatı kuruluşu olan DaMigra e. V., bugünkü mektubumuzla SPD belediye meclis üyesi Thomas Bäppler-Wolf'un tekrar tekrar yaptığı ırkçı açıklamalara dikkat çekmek istiyoruz.. DaMigra, 10 yıldır feminist-ırkçılık karşıtı ilkelere dayalı olarak çeşitliliğe sahip bir toplum için ülke çapında sürekli olarak kampanya yürütüyor. 

Irkçılık, cinsiyetçilik ve aşırı sağcılık Alman toplumunun ortasında giderek daha fazla görülüyor ve üreme alanları burada bulunuyor. Irkçılık yapısal olarak yerleşiktir ve demokrasimizi tehlikeye atmaktadır. Şansölye Olaf Scholz'un dediği gibi: “Bizim demokrasimiz Tanrı vergisi değil. İnsan yapımıdır. Onu desteklediğimizde güçlü oluyor. Saldırıya uğradığında bize ihtiyacı var.”

Anti-demokratik güçlerin önünü açan, Bäppler-Wolf'un yaptığı gibi iddia edilen polemik ifadeler, mizah veya hiciv olarak paketlenmiş ırkçılık, sözde komik sözler.

İsyancılık mizah değildir. Halle, Hanau, Mölln, Solingen ve Lichtenhagen'deki şiddet eylemleri, böylesine insanlık dışı bir ideolojinin ne gibi sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor. VBRG'ye (Sağcı, Irkçı ve Yahudi Karşıtı Şiddetten Etkilenenler için Danışma Merkezleri Derneği) göre, Almanya'da her gün en az beş kişi sağcı, ırkçı veya Yahudi karşıtı şiddetin kurbanı oluyor.

Bäppler-Wolf'un yorumlarına duyulan öfke, yaklaşık 175 farklı milletten insanın yaşadığı Frankfurt gibi bir şehirde özellikle büyük. Frankfurt sadece uluslararası şirketler için önemli bir merkez değil ve kozmopolitizminin reklamını da yapıyor; metropol Hanau'dan çok da uzak değil ve bu nedenle hemen hemen eşiğinde ırkçı şiddetin yaşandığı korkunç bir gün yaşadı. Irkçılık karşıtlığına bağlı bir sosyal demokrat parti bu tür açıklamalara nasıl tahammül edebilir? Üyesi Mike Josef'in belediye başkanı bile seçildiği ve kendisi de göçmen kökenli olan bir partinin bu tür açıklamalara karşı net bir tavır alması gerekiyor.

Ne parti yönetiminin ne de parlamento grup yönetiminin şu ana kadar bu açıklamaları açıkça ve kesin bir şekilde kınamamış olması son derece üzücüdür; tam tersine parlamento grup lideri Ursula Busch gibi uzlaşmacı sesler yükseliyor. Özellikle sağa kayma zamanlarında tüm demokratik güçlerin birlikte hareket ederek toplumumuzdaki aşırı sağcılığa, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı bilinçli bir şekilde harekete geçmesi büyük önem taşıyor. SPD bir sinyal gönderebilir ve göndermelidir!

Bu açıklamaların ne göreceleştirilmesi ne de "komedi olarak" hoş görülmesi talebi, bizim anladığımız kadarıyla, söylemeye gerek yok. Ayrıca Bäppler-Wolf'un partiden istifa etmesini veya -bu aktif adım atılmadığı takdirde- üyeliğinin geri çekilmesini talep ediyoruz. Sonunda gruptan çıkarılması talep edilmeli!

Yönetim Kurulu/Yönetim DaMigra e. v.